2021 Güz Dönemine katılımcıların yoğun ilgisiyle başlayan İnsan ve Toplum İlm-i Hâli eğitim programında 8. hafta tamamlandı.
“Yol bende başlar, bende devam eder.”
Psk. Hatice Kübra Arslan Durna’nın sunumlarıyla gerçekleştirilen “Aile İçi İletişim” seminerlerinde çatışmalar ve çözüm yolları, ilişkilerdeki enerji çatlakları konuları işlendi. İlişkilerdeki çatlaklardan sıyrılmada temel alınması gereken düşüncenin “Yanaştığım liman burası, burayı nasıl güzelleştirebilirim?” olması gerektiğini vurgulayan Arslan Durna, ailedeki doğru rol dağılımının karşılıklı uzlaşmayla mümkün olabileceğini ifade etti.
“Ahlaki farkındalık, iyi-kötü algısının insanın varlığına içkin oluşunu kavramakla mümkündür.”
Nimet Yılmaz’ın sunumlarıyla online olarak sürdürülen “Kulluk Bilinci ve İlmihal” seminerlerinde insanın sorumluluk alanı haramlar-helaller ve toplumsal-bireysel ahlak esasları konuşuldu. Doğuştan sahip olunan ahlaki özelliklerin üzerinde kilit bulunan bir kapıya benzediğini ifade eden Yılmaz, bu kapının ancak Allah’ın buyruklarıyla açılabileceğini söyledi. Yılmaz, bir Müslümanın amacının kendini veya mensubu olduğu grubu kurtarmaktan ziyade dünyayı kucaklayabilecek genişlikte bir vizyona sahip olması gerektiğini vurguladı.
“Dua ediyorum, çünkü Rabbimin bana her an yeni bir yol açabileceğine inanıyorum.”
Ayşe Nur Özkan’ın her çarşamba gerçekleştirdiği “Erdemli İnsan ve Aile” seminerlerinde kişiliğin gelişmesinde ailenin rolü anlatıldı. Hiçbir eğitim tekniğinin kişilikli bir anne kadar etkili olamayacağını ifade eden Özkan, öjenizmin (temiz ırk) insan tasavvuruna darbe vurduğunu aktardı. Özkan, sunumunda peygamberlerin imtihan anlarında duaya ve salih amele sığındığını örnekleyerek anı mutlaklaştırmamak gerektiğini vurguladı.