İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Handan Yalvaç Arıcı, “mahremiyet” kavramının dünden bugüne değişim ve dönüşümünü İslam düşüncesi ve batı felsefesi pencerelerinden ele aldı. “H-r-m” kökünden gelen mahremiyet kavramının, hürmet gösterilenin korunması anlamına geldiği ifade edildi. Mahremiyet, İslam literatüründe bireyin kendisine ulaşılabilirliğini kontrol altına alarak görünmeme halinde olma şeklinde anlaşılırken batı literatüründe bireyin dokunulmazlığının vurgusu yapılmaktadır. Bireysel ve toplumsal ölçüde mahremiyetin farklı inşa süreçlerinde olduğu ve batı medeniyeti tarihinde mahremiyet üst sınıfa özgü bir ayrıcalık iken İslam’da çok daha kapsamlı bir anlama sahiptir. İslam’ın topluma mahremiyet bilincini topluma aşıladığını ifade eden Arıcı, Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetlerden örnekler verdi. Hucurât Suresi 12. Ayette yer alan “tecessüs” (gizlilikleri araştırma) kavramı ve Tahrim Suresi 3-4. Ayetlerde yer alan aile sırları konusu bu noktada misaller oluşturmaktadır. Benzer şekilde İslam Medeniyetinde şehirlerin kurulmasında gözetilen mahremiyet olgusunun önemi ele alındı.
“Mahremiyet ihlali mahrumiyeti getirir” diyen Arıcı, günümüzde medya kanallarının oluşturduğu mahremiyet ihlaline de değindi. Geçtiğimiz yıllarda televizyon programlarının ve gazetelerin öncülük ettiği mahremiyet sınırlarının ölçüsünün günümüzde sosyal medya ve mobil teknolojiler ile çok daha kolay erişilebilir olmasının gerektirdiği hassasiyetin ölçüsünün artması gerektiği vurgulandı. Katılımcılardan gelen soruların ardından seminer programı tamamlandı.
Çevrimiçi seminerler iki haftada bir çarşamba akşamları farklı konu ve konukların sunumlarıyla Ramazan’dan sonra devam edecek.