YEKDER; ahlâkî ve manevî bakımdan tutarlı nesiller yetişmesinin, toplumumuzda kaliteli bir din eğitimi hizmeti verilmesine bağlı olduğu fikrinden hareketle, din eğitimi alanında özgün modeller ve materyaller üretilmesine ve nitelikli din eğitimcilerinin yetişmesine katkı sağlanmayı kendine gaye edinmiştir. Kurulduğu günden bu yana çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik özgün eğitim programı ve materyaller geliştiren ve uygulayan YEKDER, Nihayet Dergisi’ne konu oldu.
YEKDER Yönetim Kurulu Başkanımız Sedat Özgür, Ev Okulu çalışması özelinde Nihayet Dergi Muhabiri İslam Dalp ile bir söyleşi gerçekleştirdi.
“Ev okulu sadece bilginin aktarıldığı mekân değil, hâl ile eğitim demek.”
Gençlere ve çocuklara yönelik din eğitimi tüm ebeveynlerin zihnini kurcalayan bir mesele. Bu konuya kafa yoranlar bir süre sonra kendisini çaresizlik içinde ve yalnız buluyor. Neyse ki, Nihayet Dergi olarak araştırmalarımız sonucunda YEKDER’e ulaştık ve dinî eğitim konusunda sistematik çalışmalarının nasıl ilerlediğine vâkıf olduk. Dernek başkanı Sedat Özgür ile yaptığımız söyleşi de birçok konuya değindik. Söyleşi başlıklarını aşağıdaki gibi sıraladık.
- YEKDER’in ihtiyacını doğuran temel mevzu neydi, nasıl bir dinamikle yola çıktı?
- Eğitimi yalnızca müfredat modelleme olarak mı algılamamız lazım, yoksa spesifikleştiğiniz, hususen üzerinde çalıştığınız bir eğitim tarafı var mı?
- Ev okulu çalışmasını yurt dışında faaliyet gösteren home-schooling (çocukların hiç okula gitmeyip aile tarafından eğitilmesi) olarak değerlendirebilir miyiz?
- Biraz ev okulu çalışmanızı anlatır mısınız?
- 28 Şubat kamusal alanda dini yaşayamadıkları için insanları evin içine çekti. Bu anlamda ev okulunun başlangıç tarihinin 2001 olması dikkate matuf. Ancak zaman içinde Müslümanlar kamusal alanda yer bulabildiği için "ev hâli" gevşiyor diyebilir miyiz? Gördüğümüz kadarıyla faaliyetlerinizin akışında Ev Okulu her geçen gün daha fazla talep ediliyor. Kendi materyallerini oluşturuyor. Bunu nasıl izah ediyorsunuz?
- Eğitimci eğitimi normalde az olan bir husus. Millî Eğitim bile bu konuda ihtiyaçları karşılayamıyor. Din kültürü öğretmenliği ya da ilahiyatlarda formasyon alınıyor. Ne eksik ki YEKDER verdiği eğitimci eğitimleriyle bunu kapatabiliyor? Nasıl bir modellemesi var?
- Ev okulunun içeriğinden örnekler vererek devam edebilir miyiz?
- Bu, gönüllü biri de olabilir mi? İlla ilgili alandan mezun olma şartı aranıyor mu?
- Bugün ev okulu nasıl ilerliyor?
- Çokça dillendirilen bir mevzu: Çocuklara dinî eğitimi nasıl verileceğini bilmiyoruz! Eskiden aileler din eğitiminden belki mahrumlardı, bugün bu durum ortadan kalktı bu sefer de internet diye başka bir sorun var. İnternette bilgi var ama üslup ve aktarıcı problemiyle karşı karşıyayız. YEKDER’e bu kadar muhabbetin olmasının altında sanırım böyle bir farklılığınızın olması.
- Nasıl anlatmak gerektiği ile ilgili çokça üslup var, hangi birini seçeceğiz bilmiyoruz. Sorun tam da “nasıl”ı sorduğumuz yerde. Eksikliğimiz var, peki “nasıl” vermeliyiz?
- Aileyi sürecin içine dâhil eden bir çalışmanız oluyor mu?
- Kitaplara göz attığımızda çocuklara bir kural çizgisi çizmek yerine prensipler ve ilkeler öğretimi üzerinde durulduğunu görüyoruz. Bu anlamda zaten çocuk zihninin alacağı şey belki bu.
- YEKDER her ne kadar din eğitimi meselesinden başlıyor olsa da asıl kapattığı alan sanki ailenin rolünde, ne dersiniz?
Tamamını okumak için Nihayet Dergi Ocak 2020 sayısını temin edebilirsiniz.