Online eğitim kapsamında başlatmış olduğumuz yaz dönemi Ailede Din Eğitimi Programı’na Türkiye’nin farklı şehirlerden 400’e yakın ebeveyn katılım gösteriyor. Katılımcılarımızdan gelen soruların başında çocukların ibadet eğitimi oldu.
Ebeveynler en çok çocuklarına ibadet eğitimi verirken zorlanıyor
Seminerler içerisinde katılımcılar tarafından doldurulan online anketlerle ebeveynlerin zorlandıkları alanlar tespit edilerek seminer içeriği ihtiyaçlar doğrultusunda zenginleştiriliyor. Yapılan anketlerin verilerine göre, ebeveynler en çok çocuklarına ibadet eğitimi verirken zorlanıyor.
Dr. Gülsüm Pehlivan Ağırakça’nın sunumu ile gerçekleştirilen “Çocukların İbadete Teşviki ve İbadet Eğitimi” başlıklı seminerde, katılımcıların soruları namaz ibadeti ve tesettür üzerinde yoğunlaştı. Çocukların namaz eğitimine, kendisinin seçtiği bir vakit namazını düzenli olarak kılmasıyla başlanabileceğini ifade eden Ağırakça, ibadet eğitiminde tedrici bir yol izlenmesi gerektiğini vurguladı. Tesettür konusundaki sorulara “Ebeveynler tesettür konusunda da tedricilik esasına göre hareket etmelidir. Çocuklar küçük yaşlarda Kur’an kursuna veya camiye gönderildiğinde örtünürse ileriki yaşlarda örtüye olan aşinalığı artacaktır. Her konuda olduğu gibi tesettür konusunda da ebeveynin çocuğa rol model olması, iyi olandan övgüyle bahsetmesi gerekmektedir” şeklinde cevap veren Ağırakça, ebeveynin de ibadetlerinde devamlı ve tutarlı olması gerektiğini ifade etti.
“Çocukların soyut ve gaybî konulardaki sorularına nasıl cevap verebiliriz?”
Katılımcıların seminerler süresince sıklıkla yönelttiği sorulardan biri de çocukların Allah tasavvuru olmaktadır. Dr. Ayhan Öz’ün sunumu ile gerçekleştirilen “Çocukların İman Gelişimini Nasıl Destekleyebiliriz?” başlıklı seminerde katılımcıların sorularına da yer verildi. Çocukların Allah tasavvurunda anne-babası ile olan ilişkisinin önemine vurgu yapan Öz, sözlerini “Anne-babaların ‘Allah yakar, Allah çarpar’ cümleleri ile sunduğu azap eden, korkutucu Allah tasavvuru çocukların zihnini karıştırmaktadır. Ebeveynler bu konuda daha duyarlı olmalıdır. Çocukların gördüğü güçlü ve yüce varlıklar ile Allah arasında kurduğu bağlar üzerinden ‘Allah dağlar kadar büyük mü?’ türünden sorulara karşı da tepkisel yaklaşmamak gerekir” ifadelerini kullandı.